İmparatorluğun içinde bulunduğu durumun hiç de iyiye işaret etmediği daha 18. yüzyılda belliydi. Birbiri ardına tahta oturan padişahlar, her kesimden devlet ricali göstergeleri tersine çevirmek için çok çaba sarfetti. 20. yüzyılın ilk yıllarında başlayan süreç ise bu gayretlerin belki de en trajik sonuçlarından birini doğurdu: I. Dünya Savaşı. İmparatorluğu kurtarmanın, yenilgileri unutturmanın bir yolu olarak girilen savaş, yurdu işgale, askeri hakarete uğrayan bir milletin yenilgisiyle neticelendi. Roger Ford, bu kanlı harbin tarihini göz dolduran bir incelikle anlatıyor Cennetten Mahşere’de. 21. yüzyıl dünya siyaseti için önemini hâlâ sürdüren bu çarpışmanın öncesiyle başlayıp hemen tüm aşamalarını dikkatle ele alıyor. Kût’ül-Amâre’den Sarıkamış’a, Türk’ün direnişinden savaş boyunca yapılan hatalara dek değinmedik konu bırakmıyor.