Hindistan, 1947’ye dek neredeyse üç yüz yıldan fazla bir süre İngiliz sömürgesi altında, imparatorluğu besleyen, muktedirlerin istedikleri gibi at koşturabildiği bir toprak parçasıydı. 19. yüzyılın sonlarından 1970’e dek dünyanın pek çok hâline şahitlik eden İngiliz romancı E. M. Forster, Hindistan’da bizzat edindiği tecrübelerden yararlanarak kurguluyor Hindistan’a Bir Geçit’i. Hâlâ sömürgecinin mezalimi altında kıvranan fakat özgürlüğü için mücadele etmeye hazırlanan bir halkı anlatıyor eserinde; esas vurgusunu kolonyalizme değil, doğrudan Hindistan’ın gerçekliğine yapıyor. İngilizlerin “medeniyet” bahşetmenin konforuna yaslanarak yerli halk üzerindeki yıkıcı etkisiyle birlikte, pek çok farklı kültürün bir araya geldiği Hindistan toplumunun ağır şartlar altında nasıl derinlemesine ayrıştığını da ayrıntılı biçimde işliyor. Hindistan’a Bir Geçit, kültür çatışmasını bir İngiliz ve Hintlinin dostluğu üzerinden işlemesiyle de dikkat çeken bir başyapıt.