Son çeyrek asırda serbest piyasa ekonomisine yönelik önemli adımlar attık. Ekonomimiz dışa açıldı. İthal ikame ağırlıklı ekonomi modeli bırakıldı, sanayimiz ihracata yönlendirildi. Yapısalcı politikalar yerine paracı politikalar ağırlık kazandı. Aslında dünyanın diğer ülkelerinde de bazı gelişmeler olmuştu ve oluyordu. Neydi bunlar? Bunun için biraz geçmişi anımsamak gerekir.
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından altın standardıyla birlikte sabit döviz kuru sisteminin terk edilişi, ABD'nin dünyanın en büyük ekonomik gücü olarak ortaya çıkışı dolar kıtlığına yol açmıştı. Ardından İkinci Dünya Savaşı sona ermeden 1944 Bretton Woods'un altın döviz standardı ile ayarlanabilir döviz kurları gündeme gelmişti. Bu sistem altında Keynesyen politikalarla birlikte, 1950'lerden sonra dolar bolluğu dönemi başlamıştı. Dolar bolluğu ile dolara güvenin sarsılması sonucu Batı Avrupa ülkeleri ve Japonya dolar vererek altın alıyor ve dolar güç durumda kalıyordu.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
