Bu kitapta birbiriyle bağlantılı iki vaka okurlarla buluşuyor… “Göklerin ve yerin anahtarı O’ndadır. – Zümer 63. ayet” Yazgı vakasında İpek Komiser kadere hükmeden çekiciyle insanları öldüren bir tarikat üyesinin peşine düşüyor. Cehm bin Sahvan’ın öncülüğünü yaptığı bu mezhebin temel düşüncesine göre insanlarda irade bulunmamaktaydı ve bu görüşe inananlar kişinin kader konusunda söz sahibi olmadığını ileri sürüyorlardı. Kendi meslektaşlarından da bu tarikata üye olanların olması nedeniyle kimseye güveni kalmayan İpek Komiser’e bu vakasında beklenmedik birileri yardım edecek.
Eşinin cinayet mahallinde hafızasını kaybetmiş bir halde bulunan Ekin hem kendisine yöneltilen şüphelerle hem de yüreğine söz geçiremediği duygularla savaşacak. Öğretmen dayısını tarikatın elinden kurtarmak isteyen imam hatip öğrencisi Nilüfer ise gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışırken inancına daha sıkı tutunmaya başlayacak.
“İnsanlar kendilerine yeni şeyler kattıkça genişlediklerini düşünürler ama gerçekte daha da daraldıklarını fark edemezler.”
Denek vakasında yakaladığı insanlar üzerinde deneyler yapan ve onların canına kıyan bir seri katilin deneği olarak kendini bulan Erhan, bulunduğu laboratuvardan sadece sesini duyabildiği gizemli bir kızın rehberliğinde kaçmaya çalışmaktadır. Tolga komiser ise kayıp kız kardeşini İzmir'in karanlık sokaklarını arşınlayarak aramaktadır, karşısına ise kaç aydır çözemediği seri cinayetler için çıkacak bir ipucu yüzünden ikilemde kalacaktır.
Psikoloji, polisiye ve gerilim ögelerinin ön planda tutulduğu, ama esasında yine bir bilim-kurgu hikayesi olan Denek vakasında hikâyenin geçtiği yerler ve bahsi geçen bilimsel unsurlar kısmen gerçektir. İzmir'de soluk soluğa bir maceraya davetlisiniz.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
